23 Nisan 2017 Pazar

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ RUH ADAM

Türk Milleti, üç bin yıldan beri vardır. O’nun varoluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu, yalnız milli karakteriyle mümkün olabilmiştir.
A  T   S   I   Z  
R   U   H       A    D    A   M
Biz TÜRK'üz..Tarihimize ve En Yakın Mazimize Dayanarak
TÜRK'üz Der ve Bundan HakLı Bir iftihar Duyarız....
Gittikçe Uyanan MiLLi Şuur KarşısındA GafiLLer vE Hainler
TÜRK MiLLetini daha çOK aLdatamayacakLardır !!!
🇹🇷🇦🇿🇺🇿🇹🇲🇰🇿🇰🇬
 Ahlakın meydana gelmesinde en önemli sebep soydur. Bir toplumun ahlakı, soyunun karışması ile değişebilir.
Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın.Fedakarlık insanları da, milletleri de asilleştirir, kahramanlaştırır.
Milleti yapan unsurlardan biri de din olduğuna göre, Türkler‘in dini üzerinde de durmaya mecburuz. Hiç şüphe yok ki, Türkler‘in dini müslümanlıktır. Eski dinimiz olan Şamanlık’dan da bazı unsurlar alarak bir Türk müslümanlığı haline gelen bu din, on yüzyıldan beri bizim milli dinimiz olmuştur.

Türk Edebiyatı için en önemli isimlerden birisidir. Şair, yazar ve aynı zamanda usta bir Tarih bilimci olan Atsız, o zamandan yazdığı mükemmel eserler ve kullandığı mükemmel sözler ile günümüz toplumuna ışık tutmaya devam ediyor. Atsız Nihal lakabı ile günümüzde Edebiyat sınıfına ilgi duyan insanların en çok takdir ettiği isimlerden birisidir. Ünlü yazarın en güzel sözlerini aşağıda sizler için derledik. Bu sözler, daha nice nesillere ışık tutmaya ve mesaj vermeye devam edecek.

Haritalarda ırkımızın yaşadığı yerlere baktık, milletimize fenalık edenleri tarihte okuduk ve milli kini ateşten damgalar gibi kalbimize yazdık.
🇹🇷🇦🇿🇺🇿🇹🇲🇰🇿🇰🇬

23 NiSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI


NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
ATAM



17 Nisan 2017 Pazartesi

KÜRŞAD VE 40 ÇERİSİ


K Ü R Ş A D VE 40 ÇERİSİ 
ÇİN SEDDİ
Sabahattin Ali Yüksek Muallim Mektebi'nden arkadaşı olan Hüseyin Nihal Atsız'dan bir piyes için tarihî ve kahramanca bir konu istedi ve Atsız "Kür Şad" adıyla bu zatı anlattı.[28][29][30] Sabahattin Alianlatılanları kullanarak "Kür Şad" adında âciz bir aşık karakter tasarladı ve bu karakterin yer aldığı Esirler adlı oyununu, 1 Haziran - 1 Eylül 1936 tarihleri arasında Varlık dergisinde yayımladı.[31] 1939 yılında Hüseyin Nihâl Atsız Kopuz dergisine verdiği yazısında "Kür Şad" 'dan bahsedip üniversite meydanında tek parçalı sade bir taşla kırk bir kılıçtan ibaret bir abidenin dikilmesini önerdi.[32] Daha sonra 1946 yılında kaleme aldığı Bozkurtların Ölümü romanındaki "Kür Şad" karakteri bu kişiden esinlenerek yaratılmıştır. (Ancak roman karakteri "Kür Şad" 'ın babası "Çuluk Kağan"'dır.) Atsız, 1947 yılında Kür Şad dergisini yayımlamaya başladı ve derginin ilk sayısı için "En Büyük Türk Kahramanı Kür Şad" adlı yazıyı bizzat yazıp "Yarınki Türkeli" nde Kür Şad için ulu bir anıt düşündüğünü açıkladı.
           KUTALMIŞ ATALARIMIZA VE TANRI DAĞLARINA AND OLSUN Kİ TÜRK DOĞDUK TÜĞRK ÖLECEĞİZ !!!
              Ö     T    Ü    K    E    N

Cengiz Han

CENGİZ HAN Temuçin TiMuR
           Cengiz Han’ın şeceresi yarı mitolojik bir şekilde sis perdesi arkasındadır. Onun atalarının ve kendisinin doğuş efsanesi, Moğol mitolojisinin önemli belgelerindendir. Yazılış tarihi itibari ile Cengiz Han’ın yaşadığı döneme en yakın olanı Şamanizm etkilerinin görüldüğü, 1240 yılında Moğolca olarak kaleme alınmış olan Moğolların Gizli Tarihi adlı esere göre Cengiz Han’dan 10 nesil önce yaşayan Alangoya, Cengiz Han soyunun efsanevi büyük annesi olarak kabul edilmiştir. Moğolların Gizli Tarihinde yer alan efsaneye göre Alangoya dul kaldıktan sonra evlenmediği halde üç oğlu daha olmuştur. Cengiz Han ve onun mensup olduğu Börçiginler bu çocuklardan “Bodoncar” adlı en küçük olanının soyundan gelmektedir. Alangoya efsanesi yalnızca Cengiz Han’ı değil onunla birlikte “Nirun” yani ışığın çocukları adı verilen bir yığın boyu ilgilendirse de Cengiz Han soyunun en büyük efsanesi olarak kabul edilmiştir. Nirun boylarından öncelikle Cengiz Han’ın boyu Borciginler ardından Tayciutlar, Barlaslar, Derbenler, Salciutlar ve başka birkaç boy daha sayılabilir. 1140 yılında Moğol kabilelerinden Börçiginlere mensup Kabul, bütün Moğolların ilk lideri olarak “Han” unvanını almıştır. Cengiz Han’ın babası Yesügey Bahadır onun torunudur.
            Kabul Han ve onun halefi Ambakay Han zamanında Moğollar, Çin'deki Jin İmparatorluğu ile mücadele edecek kadar kuvvetlenseler de Tatarlar, Çinlleri hoşnut etmek için Ambakay’ı Çin’e teslim ettiler. Ambakay hiç alışılmadık bir şekilde, “tahta eşek şekli” denen bir duruma sokularak çarmıha gerilip infaz edildi. Cengiz Han’ın büyük amacası Kutua, bu hakarete Çin üzerine ve Tatarlara bir dizi saldırı düzenleyerek cevap verdi ve bu akınlar sonunda “Moğol Herkülü” unvanını kazandı. Fakat, 1160 yılında, detayları bilinmeyen bir dizi olay sonunda, Kuzey Çin’in hakimi Jin Hanedanı, Moğolları hezimete uğrattı. Moğollar bir süre karmaşa içinde dağıldılar. Sefalet içinde yüzen bu karmaşık haldeki Moğollar’ın içerisindeki önemsiz liderlerden biri olan Kabul Han'ın torunu Yesügey Bahadır, ittifaklar kurarak Moğolları güçlendirmeye çalıştı. Moğolların batı komşusularından biri olan Türk boylarından Keraitler idi. Keraitler 200 yıldan beri Nasturi Hıristiyan’dı. Hıristiyan Keraitlerin o zamanki lideri Tuğrul idi. Tuğrul, 1160 yılında iç meseleler sonucu tahtını kaybetmişti. Moğolların lideri Yesügey, Tuğrula kabilesinin önderliğini yeniden ele geçirmesi için yardım etti. Tuğrul ve Yesügey anda ile kardeşilik yemini ettikten sonra, daha sonraları Moğolların yeniden ortaya çıkışında olağanüstü önem taşıdığını kanıtlayacak olan bir ittifak kurdular.
           Rivayetlere ve efsaneye göre Yesügey Bahadır bir gün Onon nehri kıyılarında şahini ile avlanırken gelinleri taşımak için özel olarak tahsis edilmiş, bir at arabasına rastladı. Yesügey, arabanda oturan kıza ilk görüşte aşık olmuştu. Yesügey iki kardeşini yanına alarak ve birlikte ağır ağır giden düğün arabasına yetiştiler. Üç kardeş Onggirat boyunun Olkunat kabilesinden olan Höelin adındaki yeni evli gelini yakaladılar. Höelin başke seçme şansı olmadığı için Yesügey Bahadır’ı yeni kocası olarak kabullendi. Yesügey onunla, doğurduğu oğlan bir kahraman olacak diyerek evlenmişti.
             Evlilikten bir süre sonra Yesügey, Tatarlar üzerine yaptığı bir akından geri döndüğünde, Höelin kocasını hamile olduğu haberiyle karşıladı. Kaynaklarda bebeğin doğumu sırasında Höelin’in kapısına bir yay ve ok asılarak şeytanın girmesinin engellendiği ancak yakın akrabalar ve bir kadın Şamanın ebe olarak görev yaptığı ileri sürülmektedir. Şaman, bebeği çok yakından inceleyerek, geleceği hakkında kehanette bulunabilecek bir işaret arayacaktı. Efsaneye göre sağ avucunun içinde sonraları gayet doğal olarak, gücün ve çok kan dökeceğinin simgesi olarak nitelendirilecek aşık kemiği şeklinde bir kan pıhtısı ile doğdu. Yegüsey Bahadır düşman olduğu Tatar kabilelerinden birinin reisi olan Temuçin adlı bir kişiyi esir almıştı. İşte bu esir ve hadise üzerine Yegüsey Bahadır oğluna Temuçin adını verdi. Temuçin, katı, sağlam, sert, dayanıklı ve demir gibi anlamlarına gelmektedir.
            Arap ve İranlı tarihçilere göre Temuçin'in doğum tarihi 26 Ocak 1155'tir. Ancak Çin kaynaklarınca Temuçin, 12 Hayvanlı Türk takvimine göre domuz yılının başında dünyaya gelmiştir. Bu hesapla 12 Hayvanlı Türk Takviminde 1 yıl 12 yılı kapsadığı için 1155 ile 1167 arasında sonu 2 ile biten bütün senelerden yola çıkarak doğum tarihinin 1162 olabileceği kabul edilmektedir. Uzmanlar Temuçin’in doğum tarihini nasıl kanıtlamaya çalışıyorlarsa doğum yerinin de kesin olarak nerede olduğunu tartışmaktalar.[4] Cengiz Han zamanından günümüze kalan tek kaynak olan “Moğolların Gizli Tarihi” adlı eserde bu yerin Onon yakınlarında Dülün-Boldak adıyla bilinen bölge olduğu yazmaktadır. Bu adın anlamı “Dalak Tepeciği” dir.

CENGİZ HAN



CENGİZ HAN
TANRI TÜRKÜ KORUSUN VE YÜCELTSİN
                    Cengiz Han (Cenghis KhanÇinggis Haan ya da doğum adıyla Temuçin (anlamı: demirci), MoğolcaЧингис Хаан ya da "Tengiz" (anlamı: deniz), Farsçaچنگیز خان; d. 1162 – ö. 18 Ağustos 1227), Moğol komutan, hükümdar ve Moğol İmparatorluğu'nun kurucusudur. Cengiz Han, 13. Yüzyılın başında Orta Asya'daki tüm göçebe bozkır kavimlerini birleştirerek bir ulus haline getirdi ve o ulusu Moğol siyasi kimliği çatısı altında topladı. Dünya tarihinin en büyük askeri dehalarından biri olarak kabul edilen Cengiz Han, hükümdarlığı döneminde 1206-1227 arasında Kuzey Çin'deki Batı Xia ve Jin HanedanıTürkistan'daki Kara HıtayMaveraünnehirHarezmHorasan ve İran'daki Harzemşahlar ile Kafkasya'da GürcülerDeşt-i Kıpçak'taki Rus Knezlikleri ve Kıpçaklar ile İdil Bulgarları üzerine gerçekleştirilen seferler sonucunda Pasifik Okyanusu'ndan Hazar Denizi’ne ve Karadeniz'in kuzeyine kadar uzanan bir imparatorluk kurdu.
      Bozkır geleneğinden gelen onlu teşkilatı kullanarak Meritokratik (liyâkata bağlı) bir ordu meydana getiren Cengiz Han’ın büyük bir asker olarak ün kazanmasının temelinde, kurduğu posta teşkilatı ve casus ağı ile istihbarat sanatına verdiği büyük değer önemli bir yer tutar. Seferleri sonucunda, pek çok şehir tahrip olmuş ve milyonlarca insan da katledilmişti ancak Cengiz Han Yasası adı ile metinleştirilen kurallar ile işkenceyi yasaklayıp, zanaatkarlar, doktorlar, belli bilgi becerisi olan eğitimli kişiler ve her dinden din adamlarına, hangi milletten olursa olsun aralarında bir ayrım yapılmaksızın saygı gösterilmesi ve vergiden muaf tutulmalarını kanunlaştırmıştır[1] Cengiz Han, halkının yazıya sahip olmasını sağlamak için Uygurlardan önemli bahşıları başkenti Karakurum’a çağırmış ve Moğolca için Uygur alfabesini uyarlatarak bunu çocuklarına da öğretmesini istemiştir.
               1227 yılında Kuzey Çin'deki Tangutlar üzerine çıktığı sefer esnasında rahatsızlanarak hayatını kaybetti. Kurmuş olduğu imparatorluk günümüzde Rusya hariç tüm ülkelerden daha geniş topraklar üzerine yayılmış vaziyette olup ölümünden sonra, oğulları ve torunları döneminde daha da genişleyerek, insanlık tarihinin gördüğü bitişik sınırlara sahip en büyük imparatorluk haline geldi.
KUTALMIŞ ATALARIMIZA VE TANRI DAĞINA AND OLSUN !!!

15 Nisan 2017 Cumartesi

TÜRK oLmak En Büyük ŞeRefTiR


TÜRK oLmak
 En Büyük ŞeRefTiR
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE



FEtih Ordusu TÜRKMEN DAĞI KIZILDAĞ BAYIR-BUCAK ÇATIŞMA




BAYIR BUCAK TÜRKMEN DAĞI ÇATIŞMALARI
MÜCAHİTLER

KIZILDAĞ TÜRKMEN DAĞI SURİYE


2. SAHİL TÜMEN KOMUTANI
ALPARSLAN ÇELİK
ESAD VE DESTEKÇİLERİ HADDİNİ BİLSİN !!!

Alparslan ÇELİK VUR TÜRKMENİM BAYIR-BUCAK

ALPARSLAN ÇELİK
TÜRKMEN DAĞIM
BAK YANIYOR
SOYDAŞLARIM KAN AĞLIYOR
MADEM DÜNYA GÖZ YUMUYOR
VUR TÜRKMEN' İM BAYIR-BUCAK
TEMİZLENSİN KÖŞE BUCAK !!!!

Latin ve GÖKTÜRK ALt YazıLı ÖZBEKİSTAN

Beni Sevmez O GüzeL Yâr
LatiN ve GÖKTÜRK ALt YazıLı
MuhtEşEm KLip 

Bizim ÜLkümüz Grup ÖTÜKEN

BİZİM ÜLMÜMÜZ BAŞBUĞUM

KÜRŞAD ve 40 ÇERİSİ


KÜR☪️ŞAD' ın Gür Sesiyle İndik Tanrı Dağından
(İşte Biz Burdayız - Grup GöktürkLer)
🇹🇷🇦🇿🇺🇿🇹🇲🇰🇿

14 Nisan 2017 Cuma

11 Nisan 2017 Salı

HÜSEYİN NİHAL ATSIZ RUH ADAM

Türk Milleti, üç bin yıldan beri vardır. O’nun varoluşu, büyüklüğü, gücü, tarihe damgasını vuruşu, yalnız milli karakteriyle mümkün o...